Uzaylılar (B1-B2)

transkript

BİRİNCİ BÖLÜMİKİNCİ BÖLÜMÜÇÜNCÜ BÖLÜM

BUGÜNKÜ KONUMUZ UZAYLILAR!

Uzaylılara inanıyor musunuz?

Bazı insanlara göre evren çok büyük. Bu büyük evrende yalnız olamayız. Onlara göre uzayda başka gezegenlerde de hayat var. Dünyanın çeşitli yerlerinden insanlar uzaylıları gördüklerini söylüyor. Hatta internetteki bazı fotoğraf ve videolarda gökyüzündeki ilginç araçları görebilirsiniz. Bu araçlara UFO deniyor. Birçok kişiye göre UFOlar uzaylıların dünyayı ziyaret etmek için kullandıkları uzay araçları.

Bazılarına göre uzaylılar geçmişte birçok kez dünyayı ziyaret etti. İngiliz astronot Helen Sharman’a göre uzaylılar aramızda yaşıyor, fakat biz onları göremiyoruz. Bu ilginç bir teori. Ama aynı zamanda biraz korkutucu.

Uzaylılarla ilgili başka teoriler de var. Mesela bazılarına göre uzaylılar var, ama bizden çok uzakta yaşıyorlar. Yani onlarla karşılaşmamız mümkün değil.

Peki, uzaylılarla tanışmak ister miydiniz? Bu konuda farklı fikirler var. Çünkü uzaylıların nasıl canlılar olduklarını bilmiyoruz. Biz onlarla dost olmak istiyor olabiliriz, fakat onlar da bizimle dost olmak istiyor mu? Soruyu şöyle de sorabiliriz: “Uzaylılar bizim için tehlikeli mi?”. Elbette bunun cevabını şimdilik bilmiyoruz. Ama uzaylıları bulmak isteyenler var. Mesela 1977 yılında NASA uzaylılara bir mesaj göndermeye karar verdi. NASA uzaya çeşitli sesli mesajlar ve fotoğraflar gönderdi. Bu sesli mesajlar ve fotoğraflar şu anda uzayda yolculuk yapıyor. Belki bir gün uzaylılar onları bulurlar.

Peki, uzaylılarla tanışmak iyi bir fikir mi?

Ünlü bilim adamı Stephen Hawking’e göre uzaylılarla tanışmak hiç iyi bir fikir değil. Hatta ona göre uzaylılar bize mesaj gönderse bile onlara cevap vermemeliyiz. Stephen Hawking gibi düşünen insanlara göre uzaylılar bize zarar vermek isteyebilir.

Evet, uzaylılar bizden daha gelişmiş teknolojiye sahip olabilirler. Ya da bizden daha akıllı olabilirler. Peki, bizden daha gelişmiş ve akıllı canlılar bize nasıl davranırlar acaba? Belki de Stephen Hawking haklıdır.

Bununla ilgili farklı kişilere sorular sorduk ve ilginç cevaplar aldık. Podcastimizin bu ikinci bölümünde sizlerden gelen cevapları dinleyeceğiz. Bakalım nasıl cevaplar aldık?

 

1. Uzaylılara inanıyor musunuz?

Ben uzaylılara inanmıyorum. Bence bu evrende yalnızız. Eğer uzaylılar olsaydı bugüne kadar mutlaka karşılaşırdık veya onlardan bir mesaj alırdık. Belki başka gezegenlerde küçük canlılar olabilir; bakteriler, böcekler ya da küçük hayvanlar gibi. Ama filmlerde gördüğümüz uzaylılar gerçek olamaz.

2. Sizce başka gezegenlerde uzaylılar var mı? Sizce onlarla dost olabilir miyiz?

Tabi ki varlar. İnternette onlarla ilgili birçok video izledim ve haber okudum. Bence onlarla dost olabiliriz… Filmlerdeki uzaylılar genellikle insanlara zarar vermek istiyor. Ama niye bize zarar vermek istesinler ki! Evren çok büyük. Bu evrende birlikte yaşayabiliriz. Hatta birbirimize yardım ederek sorunlarımızı da çözebiliriz.

3. Bir uzaylıyla tanışsanız ona ne söylemek istersiniz?

Bir uzaylıyla tanışmak. Hmmm… Sanırım, önce çok heyecanlanırım. Ona bir sürü soru sorabilirim. Her şeyi sorabilirim. Mesela nerede yaşıyorsun? Gezegeninizde kaç kişi yaşıyor? Cep telefonu kullanıyor musunuz? Ne yiyorsunuz?.. Ona binlerce soru sorabilirim.

E: Podcast’imizin üçüncü bölümündeyiz. Stüdyomuzda iki arkadaşımız var. Pelin ve Figen. Merhaba Pelin, merhaba Figen. Hoş geldiniz.

P/F: Hoş bulduk.

E: Bugün yine sizinle “Evet-Hayır?” oyunu oynayacağız. Kuralları biliyorsunuz. Evet ve hayır demek yasak. Hazırsanız başlayalım.

P/F: Evet, hazırız. 

E: Peki, o zaman Pelin, seninle başlayalım mı?

P: Tamam.

E: Bugünkü konumuz uzaylılar. Uzaylılara inanır mısın?

P: İnanıyorum.

E: Yani sence uzayda bizden başka canlılar da var.

P: Tabii. Bence öyle.

E: Uzaylılar dünyayı ziyaret ediyor mu? Ne düşünüyorsun?

P: Olabilir.

E: Hmm, uzaylılar bize benziyor mu sence?

P: Belki.

E: Peki, uzaylılar bizden daha akıllı olabilir mi?

P: Kesinlikle bizden daha akıllılar.

E: Pelin, bugün çok kısa ve iyi cevaplar veriyorsun. 

P: Evet, bugün çok iyi hazırlandım.

E: Evet dedin, kaybettin. 

P: (tepki sesi)

E: Evet, şimdi Figen’le devam ediyoruz… Figen, hazır mısın? 

F: Hazırım.

E: Peki, Pelin’i duydun. Sen de onun gibi uzaylılara inanıyor musun?

F: İnanıyorum.

E: İlginç. Sence de uzaylılar bizden akıllı mı?

F: Bence değiller.

E: O zaman bize de benzemiyorlar.

F: Bence daha çok hayvanlara benziyorlar.

E: Nasıl bir hayvana mesela? Kedi gibi, kuş gibi mi?

F: Yok, bence daha küçük canlılar. Böcek gibi.

F: Nasıl yani? Uzaylılar böcek mi?

F: Belki. Bunu kimse bilmiyor. Ama bence insana benzemiyorlar.

E: Yani filmlerdeki uzaylılar gibi değiller.

F: Hayır, bence onlar çok saçma.

E: Hayır dedin, kaybettin, Figen.

F: (tepki sesi)

E: Evet sayın dinleyicilerimiz! Bugün iki arkadaşımızla Evet-Hayır oyunu oynadık. İki arkadaşımız da çok iyiydi. Sorulara güzel cevaplar verdiler. Tabii, her zamanki gibi sadece bir kişi kazandı. Bakalım, kim kazandı? Evet, saatimize bakıyoruz. Pelin 35 saniye boyunca evet veya hayır demedi. Figen ise 45 saniye boyunca. Bugünkü oyunumuzu Figen kazanıyor. Figen’i tebrik ediyoruz. Pelin sana da teşekkür ediyoruz.

P/F:  Teşekkür ederim. Teşekkürler.

E: Bugün de bir Evet-Hayır oyununun sonuna geldik. Herkese güzel bir gün diliyoruz. 

P/F: İyi günler!