Göç (B1-B2)

Merhaba değerli arkadaşlar!

Bu programda sizler için podcastler hazırladık. Podcastlerimizde dünyadaki önemli ve ilginç olaylar hakkında konuşacağız.

Her podcast 3 bölümden oluşuyor. Birinci bölümde özel bir konu seçip onunla ilgili bazı bilgiler paylaşacağız. İkinci bölümde o konu hakkında farklı kişilere sorular sorup cevaplar alacağız. Podcastlerimizin son bölümünde ise stüdyomuzdaki iki konuğumuzla küçük bir oyun oynayacağız.

Bu programın size faydalı olmasını ve Türkçenizi geliştirmesini umuyoruz.

transkript

BİRİNCİ BÖLÜMİKİNCİ BÖLÜMÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Bugünkü konumuz GÖÇ!

Bildiğiniz gibi dünyada milyonlarca insan kendi ülkelerinden ayrılıp başka ülkelere gidiyor. Herkesin farklı nedenleri var. Bazıları çalışmak için, bazıları çocuklarının geleceği için, bazıları da yeni tecrübeler kazanmak için farklı ülkelerde yaşıyorlar.

Kendi ülkelerinden ayrılıp başka ülkelere yerleşen bu insanlara GÖÇMEN deniyor.

Günümüzde dünyada 280 milyondan fazla göçmen var.

Peki, bu insanların hepsi ülkelerini isteyerek mi ter ediyor? Aslında hayır!

Özellikle savaşlar nedeniyle milyonlarca kişi ülkesini istemeye istemeye terk ediyor. Bu insanlara mülteci deniyor.

Birleşmiş Milletler’in bir raporuna göre dünyada 84 milyondan fazla mülteci var. En çok mültecinin yaşadığı ülke ise Türkiye. Türkiye’de 3.8 milyon mülteci yaşıyor. En çok mültecinin yaşadığı diğer ülkeler Kolombiya, Uganda, Pakistan ve Almanya.

Hem mülteciler hem de diğer göçmenler gittikleri ülkelerde bazı sorunlar yaşıyorlar.

Göçmenlerin karşılaştığı ilk ve en önemli sorun dil sorunu. Birçok göçmen ve mülteci gittikleri ülkelerin dillerini öğrenmek zorunda. Çocuklar ve gençler kolayca yeni bir dil öğrenebiliyorlar, ancak yaşlılar için dil öğrenmek çok daha zor.

Bir başka önemli sorun ise “kültür şoku”. Göçmenler gittikleri ülkelerde farklı dilleri konuşan, farklı inançlara ve geleneklere sahip insanlarla tanışıyorlar. Birçok kişi içine girdiği bu yeni dünyaya alışmakta zorlanıyor. Çünkü gittikleri ülkelerdeki insanlar onlarla aynı yemekleri yemiyor, aynı şeyleri giymiyor, aynı şekilde eğlenmiyor, hatta aynı şeylere gülmüyorlar.

Elbette göçmenler başka sorunlarla da karşılaşıyorlar. Mesela iş, eğitim ve sağlıkla ilgili sorunlar…

Bununla ilgili farklı kişilere sorular sorduk ve ilginç cevaplar aldık. Podcastimizin bu ikinci bölümünde sizlerden gelen cevapları dinleyeceğiz. Bakalım neler söylemişler?

 

1. Sizce insanlar neden başka ülkelere göç ediyorlar?

Bence herkesin farklı sebepleri var. Mesela ben üç yıldır yurt dışında yaşıyorum. Şu anda üniversite üçüncü sınıftayım. Okulum bittikten sonra ülkeme döneceğim. Ama bazı arkadaşlarım para kazanmak için yurt dışına gittiler. Onların çoğu uzun yıllar dönmeyi düşünmüyorlar.

2. Sizce göçmenlerin sorunları var mı? Örnek verir misiniz?

Olmaz mı! Başka bir ülkede yaşamak, yabancı olmak tabii ki zor. Bence en önemlisi sorun dil sorunu. Eğer yaşadığınız ülkenin dilini bilmiyorsanız çok zorlanırsınız. Bir de yabancı olduğum için insanlar sürekli bana bakıyor. Bazıları bundan rahatsız olabilir, ama ben şikayetçi değilim. Bazen kendimi film yıldızı gibi hissediyorum.

3. Siz başka bir ülkedeyken hiç kültür şoku yaşadınız mı?

Kültür şoku… Hmmm… Evet . Tayvan’a iki yıl önce geldim. Sokaklarda ve pazarlarda gezerken dükkanların ve restoranların önünde birçok kuyruk gördüm. Burada insanlar bir yiyecek almak için ya da yemek yemek için saatlerce bekleyebiliyorlar. Benim ülkemde kuyrukta beklemeyi çok sevmeyiz. Hatta nefret ederiz. Ama Tayvanlılar sanırım kuyrukta beklemeyi seviyorlar.

E: Podcast’imizin üçüncü bölümünde yine birlikteyiz. Bu bölümde Türkçe öğrenen iki arkadaşımızla küçük bir oyun oynayacağız. Merhaba Pelin, merhaba Figen. Hoş geldiniz.

P/F: Hoş bulduk.

E: Oyunumuzun adı “Evet-Hayır?” Çok kolay bir oyun. Ben size bazı sorular soracağım. Siz de cevap vereceksiniz. Ama sorulara cevap verirken “Evet” veya “Hayır” demeyeceksiniz. Eğer evet veya hayır derseniz kaybedersiniz. Kim daha uzun süre evet veya hayır demezse o kazanır. Anladınız mı?

P/F: Evet, anladık. 

E: O zaman Pelin’le başlıyoruz. Hazır mısın Pelin?

P: Hazırım.

E: Pelin, göçmenlerle ilgili konuşmaları dinledin değil mi?

P: Eeev… dinledim.

E: Hmm. Peki sence göçmen olmak zor mu?

P: Bence çok zor. Ben kendi ülkemden başka bir yerde yaşayamam.

E: Yani ülkenden ayrılmak istemiyorsun.

P: Hayır, ayrılmak istemem.

E: Hayır dedin, kaybettin. 

P:  (tepki sesi)

E: Şimdi Figen’le devam ediyoruz. Evet Figen, Hazır mısın?

F: Hazırım.

E: Pelin’i duydun. O başka bir ülkede yaşayamazmış. Peki sen başka bir ülkede yaşamak ister misin?

F: İsterim tabii. Yeni insanları, başka kültürleri tanımak çok güzel bir şey.

E: Daha önce yurt dışına çıktın mı?

F: Hay…. çıkmadım.

E: Peki nerede yaşamak istersin?

F: Japonya olabilir.

E: Japonca biliyor musun?

F: Eee, bi.. bilmiyorum. Ama öğrenebilirim.

E: Japon yemekleri çok güzelmiş.

F: Evet. Çok güzel yemekleri var. Japon mutfağına bayılıyorum.

E: Evet dedin, kaybettin. 

F:  (tepki sesi)

E: Evet. Bakıyoruz. Pelin 22 saniye boyunca evet veya hayır demedi. Figen ise 40 saniye boyunca evet veya hayır demedi. Bu yüzden oyunumuzu Figen kazandı. Tebrikler Figen. İkinize de oyunumuza katıldığınız için teşekkür ediyoruz.

P/F:  Biz teşekkür ederiz. Teşekkürler.

E: Bugünkü Evet-Hayır oyunumuz sona erdi. Sevgili dinleyicilerimiz, size de teşekkür ediyoruz. Herkese iyi günler.

P/F:  İyi günler.