İyilik Yapmak (B1-B2)

transkript

BİRİNCİ BÖLÜMİKİNCİ BÖLÜMÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Bugünkü konumuz İYİLİK YAPMAK!

İyilik yapmayı sever misiniz? Daha çok sevdiklerinize, yakın arkadaşlarınıza mı iyilik yaparsınız yoksa yolda gördüğünüz, hiç tanımadığınız insanlara da iyilik yapar mısınız? Peki, sadece insanlara mı iyilik yapılır? Ya hayvanlar! Onlara da iyilik yapamaz mıyız?

Geçen gün ilginç bir haber okudum. Haberin başlığı şöyle: “İyilik yapmak sağlığa iyi geliyor”. Bir araştırmaya göre başkalarına yardım eden insanlar kendilerini daha iyi hissediyorlarmış. Ben de bu görüşe katılıyorum. Çünkü bir kişiye yardım ettiğim zaman ben de mutlu oluyorum. Çevremde mutlu insanlar görmek beni de mutlu ediyor. Peki, sizce neden böyle oluyor?

Araştırmacılar buna bir cevap bulmuşlar. Onlara göre bir kişiye yardım ettiğimiz zaman kısa bir süre kendi sorunlarımızı unutuyoruz, stresten uzaklaşıyoruz. Ayrıca böyle zamanlarda kendimizi daha güçlü hissediyoruz. Yani birine iyilik yaptığımız zaman kendimize de iyilik yapıyoruz. Bence çok mantıklı.

Mesela şöyle düşünelim;

Bir arkadaşınızın doğum gününe katılacaksınız. Herkes bir hediye alacak, ama arkadaşınız kimin hangi hediyeyi aldığını bilmeyecek. Siz arkadaşınıza çok güzel ve pahalı bir akıllı saat alacaksınız. Diğer insanlar ise küçük ve ucuz hediyeler alacak. Arkadaşınız hediyeleri açtığı zaman sizin ona ne aldığınızı bilmeyecek. Belki de sizin ona ucuz bir kalem aldığınızı düşünecek. Bu durumda ne hissedersiniz? Arkadaşınız bir akıllı saat aldığı için mutlu, ama saati sizin aldığınızı bilmiyor. Siz de mutlu olacak mısınız? Yoksa arkadaşınız sizin akıllı saat aldığınızı bilseydi daha mı mutlu olurdunuz? Ben kesinlikle arkadaşımın bunu bilmesini isterdim. Bazı insanlar benim bencil olduğumu düşünebilir, ama ben yaptığım iyiliğin bilinmesini tercih ederim.

Bu konuyu en yakın arkadaşımla da tartıştım. O bana katılmıyor. Ona göre başkalarına iyilik yaptığımız zaman kendimizi düşünmemeliyiz. O zaman bu “iyilik” olmazmış. Mesela kendisi sokak hayvanlarına yardım ediyormuş. Ayrıca iki öğrenciye burs veriyormuş, ama öğrenciler onu tanımıyormuş. Aslında arkadaşım biraz haklı, ama ben yine de ona katılmıyorum. Evet, sokak hayvanları ve o iki öğrenci arkadaşımın iyilik yaptığını bilmiyor, ama ben biliyorum. Benden başka insanlar da biliyor.

Haberde şöyle bir cümle okudum. “İyilik yapan insanları herkes sever. Başka insanlar ona saygı gösterir”. Arkadaşıma bunu söylediğim zaman bana biraz kızdı. Benim bencil bir insan olduğumu söyledi. Bilmiyorum, belki de haklıdır.

Bununla ilgili farklı kişilere sorular sorduk ve ilginç cevaplar aldık. Podcastimizin bu ikinci bölümünde sizlerden gelen cevapları dinleyeceğiz. Bakalım nasıl cevaplar aldık?

1. Sizce neden iyilik yaparız?

Neden iyilik yaparız? Hmm, hiç düşünmedim… İnsanları mutlu görmeyi seviyorum. Bir de onları ben mutlu edersem kendim daha çok mutlu oluyorum. Mesela geçen gün yolda yürürken iki yabancı turist gördüm. Kaybolmuş gibi görünüyorlardı. Hemen yanlarına gidip ”Yardım lazım mı?” diye sordum. Gerçekten de kaybolmuşlar. Otellerini bulamıyorlarmış. Otel çok yakındı. İkisini de oraya götürdüm. Bana çok teşekkür ettiler. O gün kendimi çok mutlu hissettim.

2. Sizce sadece iyi insanlar mı iyilik yapar?

İlginç bir soru. Aslında hem evet hem de hayır. Evet, çünkü iyi insanlar başkalarına iyilik yaparlar. Ama kötü insanlar da birilerine iyilik yapabilir. Bu onları iyi bir insan yapmaz. Mesela benim patronum… Eşine ve çocuklarına karşı çok iyi. Hatta bir köpeği var. Ona karşı da çok iyi. Eğer tanımasam onun çok iyi bir insan olduğunu söylerim, ama iş yerinde herkese kötü davranıyor. Yani bana göre o kötü bir insan.

3. En son kime iyilik yaptınız? Hatırlıyor musunuz?

Hmm. Meselaaa… bu sabah sokaktaki kedilere yemek verdim. Bu iyilik sayılır mı? Bence sayılır. İyilik sadece insanlara yapılmaz çünkü. Tabii etrafımdaki insanlara da iyilik yapıyorum. Dün otobüste yaşlı bir kadına yer verdim. Geçen gün arkadaşıma borç verdim. Bence iyiliğin küçüğü büyüğü olmaz. Bu yüzden neredeyse her gün iyilik yapıyorum.

 

E: Herkese merhaba! Yeni bir Evet-Hayır oyunuyla yine birlikteyiz. Merhaba Pelin. 

P: Merhaba.

E: Merhaba Figen. 

F: Merhaba.

E: İkiniz de hoş geldiniz. Bugün nasılsınız?

P/F: Çok iyiyim/Teşekkür ederim, iyiyim.

E: Oyunumuzu biliyorsunuz, ama dinleyicilerimiz için kuralı tekrar hatırlayalım. Oyunumuzda bir kural var: Sadece “evet” veya “hayır” demeyeceksiniz. Bu kadar! Kolay bir oyun, değil mi?

F: Kolay gibi görünüyor, ama bence zor.

E: Bakalım bugün nasıl bir oyun olacak. Bugünkü konumuz iyilik yapmak. Pelin, seninle başlıyoruz. Hazır mısın? 

P: Evet, başlayabiliriz.

E: Evet dedin ve kaybettin, Pelin.

P: Hayır, ama daha oyun başlamadı.

E: Hayır dedin ve yine kaybettin.

P: Amaaa?

E: Şaka yapıyorum, henüz başlamadık. Ama şimdi başlıyoruz, hazır mısın?

P: Evvv… Eeee… Hazırım.

E: Pelin, sence sen iyi bir insan mısın?

P: Hmm, arkadaşlarım öyle söylüyor.

E: Herkese iyilik mi yapıyorsun?

P: Aslında büyük şeyler yapmıyorum. Sadece insanlara iyi davranmaya çalışıyorum.

E: Figen hakkında ne düşünüyorsun? Sence o da iyi bir insan mı?

P: Kesinlikle çok iyi bir insan ve iyi bir arkadaş.

E: Birbirinizi çok seviyorsunuz?

P: Tabii ki o benim en yakın arkadaşım.

E: Peki, sence ben iyi bir insan mıyım?

P: Sizi iyi tanımıyorum, o yüzden bir şey söyleyemem.

E: Yani kötü bir insan mıyım?

P: Hayır, öyle demek istemedim.

E: Hayır dedin ve kaybettin, Pelin.

P: (tepki sesi)

E: Şimdi de Figen’le devam ediyoruz. Hazır mısın Figen.

F: Hazırım.

E: İyilik yapmayı sever misin?

F: Tabii ki.

E: Peki, senden borç istesem verir misin?

F: Tabii, veririm.

E: Hafta sonu tatile gitsem ve köpeğimi sana bıraksam bakar mısın?

F: Bakarım. Hayvanları çok severim.

E: Peki, yeni bir eve taşınsam eşyalarımı taşımaya yardım eder misin?

F: Maalesef, yardım edemem.

E: Neden yarıdm edemezsin?

F: Çünkü belim ağrıyor. Doktor baba ”Ağır şeyler taşıma” dedi.

E: Herkese yardım eder misin?

F: Hayır, tanıdığım insanlara yardım ederim.

E: Hayır dedin ve kaybettin, Figen.

F: (tepki sesi)

E: Evet. Bugünkü oyunumuz burada bitiyor. Saatimize bakıyoruz. Bakalım kim kazanmış. Pelin 45 saniye boyunca evet veya hayır demedi. Figen ise 40 saniye boyunca. Bugünkü oyunumuzu Pelin kazanıyor. Pelin’i tebrik ediyoruz. Güzel bir oyundu arkadaşlar. İkiniz de çok iyi cevaplar verdiniz

P/F: Teşekkür ederim/ teşekkürler.

E: Evet, değerli dinleyiciler, Evet-Hayır yarışmamız burada sona eriyor. Umuyoruz, eğlenmişsinizdir. Hepinize iyi ve mutlu günler diliyoruz. Hoşça kalın! 

P/F: Hoşça kalın!