Türkçe中譯
A- Hadi kalk, kahvehaneye gidelim. Hem çay içeriz hem tavla oynarız. |
B- Sen tavla oynamayı biliyor musun? |
A- Biliyorum tabii. Türk arkadaşım öğretti. Çok zevkli ve heyecanlı. Ben tavla turnuvasına bile katıldım. |
B- Kazandın mı peki? |
A- Yok canım ne kazanması! Ama büyük keyif aldım. |
B- Bence bir kafeye gidelim. Hem Türk kahvesi içelim hem fal baktıralım. |
A- Fal mı? Sen fala inanıyor musun? |
B- İnanmıyorum elbette ama güzel bir söz var: “Fala inanma, falsız da kalma.” |
A- Daha önce fal baktırdın mı? |
B- Birkaç kez. Kahvemizi içiyoruz, fal baktırmak bedava. |
A- O zaman bir de ben baktırayım. |
A- 快起來,我們去咖啡館吧。我們可以喝茶又可以玩雙陸棋。 |
B- 你會玩雙陸棋嗎? |
A- 我當然會。我的土耳其朋友教我的。很有趣也很刺激。我甚至還參加過雙陸棋錦標賽。 |
B- 喔,那你贏了嗎? |
A- 沒有,親愛的,哪裡會贏。不過我玩得十分開心。 |
B- 我覺得我們去一家咖啡廳吧。我們既可以喝咖啡,又可以讓人算命。 |
A- 算命嗎?你相信算命嗎? |
B- 我當然不相信,不過有一句話說得好:「別相信算命,也別忽視它。」 |
A- 你之前有給人算過命嗎? |
B- 有過幾次。我們喝咖啡,算命不用錢。 |
A- 這樣的話,我也要給人算一下。 |